25 Temmuz 2008 Cuma

yokluk




yine hayat hassas bir yerime dokundu,tuttu kollarımdan da beni en ücralarda saklamaya çalıştığım kırıklarıma,yaralarıma doğru yolculuğa çıkardı.anlık,belki de sadece birikimlerin vuruşu anlık.ama bi sahtelik var hayatımda birkaç gündür.bi sahtelik sözlerde,gülüşlerde,muhabbetlerde.ben bunaldım.bu yerden,tutunmaya çalıştıklarımdan,korkularımdan,dost sandıklarımdan.hayat dediğim koca bi yalan,ben yalanım,sevdalar yalan.hiçbir gerçeklik sanal dünyadan öteye geçecek değer taşımazken,her insan,her kare sadece bir film karesi gibi yaşanırken,ben nefes alamıyorsam bu sahte dünyada,iliştirilmiş gibi duruyorsam çizilmiş bi resme...hissettiğim bu duygu ne?hiçbir nesneyle kuramadığım derin bağı kendiyle de kurmayı başaramamış insan.giydiğim bütün kostümler çocukken kağıt bebeklere iliştirdiğimiz kağıt kıyafetler kadar eğreti duruyor üstümde.hayat eğreti duruyor benim üstümde...ben aslımı arıyorum,toprağımı arıyorum.rabb muhatab görmüş,imtihanın en ağırlarını yüklemiş sırtıma,şeref duyuyorum.lakin sırtımın kamburu dizlerime dayandı,başımı kaldıracak mecal kalmadı,etrafta hoşsohbet dost bulunmadı,hal hatır sormaya yaren kalmadı."yokluk"yaşıyorum ki varlık kıymet bulsun bigün bedende.yokluk ki acısı dolanıyor her bir zerremde.rabbim bu gönül senin tecelligahın iken,ve senin binlerce güzel tecellin de var iken,ben bir gün de o güzel isimlerini,sıfatlarını taşımak istiyorum haddim olmadan.verirsen lütfundur,vermesen de her hal için hamd olunur...

Hiç yorum yok: