
evet uzun bir nöbet olacağı belliydi zaten dünkü sıkıntımdan.ve doğum diye çıkış verince 112, başıma gelecekleri tahmin ediyordum.önce yarım saat kadar ıssız patika bir dağ yolundan bize tarif edilen köye yol almaya başladık.ne telsizin ne telefonun çekmediği,112 ile irtibatımızın kesildiği,bu karanlığın ardından bir yerleşim çıkar mı diye düşünerek giderken,ben her zamanki gibi bir grup insanın neden böyle uzak ve ıssız bir yerde yaşamayı tercih ettiğini düşünmekle meşguldüm.zaten vardığımızda gördüğüm topu topu 3-5 evden oluşan köycüktü.ve sancıları başlamış ilk gebeliği olan bi kadın...
ne mi oldu?tahmin etmek pek zor değil tabi ki.hastaneye yetiştirmeye çalışsak da ambulansla 140 la giderken nur topu gibi bi kızımız oldu.epizyo(kendisi ilk doğumda vajene yapılan kesi demek olur) da açtık hatta.başta korkutsa da bebişimiz bizi nefes almak konusunda şımarıklık yaparak,sonunda güldürdü.
ambulanstan ve doğumdan arta kalansa,üstümüze sıçrayan kanlar ve placenta parçaları,savrulurken üzerine oturduğum batikon,ve yorgunluk.saat gece 2 ye çeyrek kala yazıyorum bu yazıyı ve biz yeni döndük.yani hayat çok zor.ama hangimiz için daha zor bilemedim.o ambulansta 2 canın sorumluluğunu taşıyan bizler için mi yoksa nikahı bile yapılmamış,eşi şehir dışında çalışan ve kayınvalidesi tarafından gebelik aşıları bile yaptırılmaya sağlık ocağına gönderilmemiş kadın için mi...
3 yorum:
ahh benim canim doktorcuk'um
yakindir, "doktorcuk"luktan "doktor"luga terfi etmen...
bebisin adini ne koydunuz?
babası koycakmış iffcim.ortalıkta olmayan babası:)göbek adını fadime koyduk ama:)
göbek adını kübra koysaydın daha güzel olur du...
Yorum Gönder