27 Haziran 2008 Cuma

mecburide zaman





sözler anlamını yitirdiğinde yazmaktan başka çare yoktur.bomboş gözlerle etrafa bakarken bir çift göz,aynı rüyayı göremediği insanlarla neye güldüğüne odaklanırken,ne mutsuz gözükürken ama ne de mutluyken yazmaktan başka çare yoktur.çünkü yazarken özgürdür sözcükler.karşıdaki yansımasının o anda bi anlamı yoktur.huzur,kaybettiğinde bulunmayan,huzursuzluk,her yanımı saran şey.bir dosta sarılmayalı kaç zaman oldu kimbilir,umursamadan bir dostun yanında serbest bırakmayalı gözyaşlarını.fütursuzca,nereye varacağını düşünmeden konuşmayalı ne çok zaman oldu.şimdi...yalnızlığın gecesinde,ağlamalarıma anlam katacak bi dert araken kendime..sesim aksedecek hiç bi ses bulamazken ve ben bu yalnızlıktan garip bi haz duyarken.acaba bu günler de bitecek mi diyorum.acaba şu baş bi omza değecek mi?ufukta bi huzur var mı benim için yazılmış defterde.

mecburide günler geçer,geçer de,kendiyle başbaşa kaldığında insan bocalar.kendiyle tanışmak ürkütür insanı.ve mecburide zaman hesaplaşmalarla,çabalarla,derin yalnızlıklarla geçer.geriye kalan yüzünün ortasına oturmuş hüzündür.onu bilenden başkasının göremeyeceği.....

Hiç yorum yok: